Medipol Uyku Polikliniği ile uyku sağlığında yeni adım

“`html

Medipol Uyku Polikliniği ile Uyku Sağlığına Yeni Bir Adım

Medipol Uyku Polikliniği sayesinde, geceleri huzur içinde uyuyun, gündüzleri enerjik kalın!

İSTANBUL – Medipol Sağlık Grubu, uyku sağlığına yönelik özel olarak hazırlanmış ve çok disiplinli bir hizmet sunan Medipol Mega Üniversite Hastanesi Uyku Polikliniği’nin açılışını gerçekleştirdi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nde faaliyete geçen Uyku Polikliniği, uyku sağlığını etkileyen çeşitli hastalıkların teşhisi ve tedavisinde kapsamlı bir yaklaşım sergiliyor. Uyku apnesinden horlamaya, çene yapısı problemlerinden ruhsal sağlık konularına kadar pek çok alanda uzmanların iş birliğini yansıtan bu poliklinikte, bireylere özgü tedavi planları uygulanıyor. Açılış etkinliğinde yer alan uzmanlar, sağlıklı bir yaşamın temelinin kaliteli uykudan geçtiğine vurgu yaptılar.

“Tek Bir Branşla Uyku Problemleri Çözülemez”

Etkinliğin moderatörlüğünü üstlenen Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, uyku hastalıklarının nörolojik rahatsızlıklardan kalp ve damar hastalıklarına dek pek çok alanda etkili olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Akkoyunlu, “Uyku ile ilgili sorunlar, tek bir branşın çözüm bulması açısından yetersiz kalıyor. Uyku bozukluklarının neden olduğu veya onun sonucunda ortaya çıkan tüm rahatsızlıkları çözmek için farklı branşlardaki uzmanlar bir araya gelip çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Akkoyunlu, “En yaygın uyku hastalığı uyku apnesidir. Genellikle 35 yaş ve üzerindeki erkekler arasında görülmekte, horlama ile başlayarak kalp damar hastalıkları, hipertansiyon ve şeker hastalığına zemin hazırlayabilmektedir. Bunun yanı sıra, yaşam sürelerinin kısalmasının da bir sebebi olabilir. Gündüz sersemlik hissi veya uyku sırasında horlama şikayeti olanların mutlaka tedavi almaları gerekiyor” dedi.

“Uyku Apnesi Kalp Saksılarına Zarar Veriyor”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ekrem Güler, uyku bozuklukları ile kalp hastalıkları arasındaki doğrudan ilişkiye dikkat çekti. Uyku apnesi yaşayan hastalarda ciddi ritim bozuklukları gözlemlediklerini belirten Prof. Dr. Güler, “Kalp ritmi yavaşlayabiliyor ve bazı hastalar kalp pili takmak zorunda kalabiliyor. Yarattığımız incelemelerde genellikle uyku apnesinin temel neden olarak ön plana çıktığını görmekteyiz. Hypertansiyon, kalp yetmezliği gibi rahatsızlıklar da uyku kalitesinden olumsuz etkileniyor” diye ekledi.

“Uyku Problemleri Her Hastalığın Temeline İşaret Ediyor”

Geriatri ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sevgi Aras, uyku problemlerinin özellikle yaşlı bireylerde sık görüldüğünü ifade etti. Uyku kalitesinin genel sağlık üzerinde derin etkiler yarattığını beliren Prof. Dr. Aras, “Herhangi bir hastalığı incelerken, altında genellikle uyku bozukluğunun yattığını görmekteyiz. Bu sebeple, tüm uyku sorunlarını titizlikle değerlendiriyoruz” dedi.

“Çene Yapısının Uyku Kalitesi Üzerindeki Etkisi”

Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Özel, alt ve üst çenenin konumunun uyku kalitesini etkileyen önemli bir faktör olduğuna değindi. Çenedeki bozuklukların horlama ve uyku apnesine yol açabileceğini belirten Dr. Özel, “Bu konuda gerekli düzeltmeleri yaparak sağlıklı bir uyku sunmayı amaçlıyoruz. Her bir hastaya özel ve uygun tedavi yöntemleri uyguluyoruz” dedi.

“Horlamada Ağız Yapısı Göz Ardı Edilmemeli”

Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Doç. Dr. Gülsüm Sayın Özel, uyku apnesi ve horlama vakalarında ağız yapısının büyük önem taşıdığını dile getirdi. Birçok hastanın bu konuda yeterince bilgi sahibi olmadığını kaydeden Doç. Dr. Özel, “Alt çenenin pozisyonda yapılan değişiklikler, nefes alımını kolaylaştırarak horlamayı azaltabilir ve uykunun derinleşmesine katkıda bulunabilir” şeklinde ifade etti.

“Hastalar Nefes Probleminin Farkında Değil”

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Lütfü Şeneldir, hastaların çoğunun uyku kalitesinin bozulduğunun farkında olmadığını belirtti. Dr. Şeneldir, “Hastalarımız genellikle sağlıklı bir şekilde uyuyup uyumadıklarını inkar edebiliyorlar. Genellikle uyku apnesi şüphesiyle gelen hastaları önce değerlendiriyoruz, ardından burun yapısını detaylı bir şekilde inceliyoruz. Doğru nefes alamayan bir bireyin kaliteli uyku uyuması mümkün değil.” dedi.

“Uyku, Hafıza ve Öğrenmeyi Etkiliyor”

Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Özge Arıcı Düz, sağlıklı bir uyku düzeninin nörolojik işlevler üzerinde önemli etkileri olduğunu vurguladı. Uyku bozukluklarının depresyon, hafıza sorunları ve öğrenme güçlüğü gibi birçok alanda olumsuz etkiler yarattığını belirten Doç. Dr. Düz, “Birlikte çalışmak, hastalarımız için daha etkili tedavi yöntemleri sunmamızı sağlıyor. Uyku apnesi, gençlerde de sık görülen bir durum olup inmelerle ilişkili olduğu görülmektedir.” dedi.

“Uyku Bozukluğu Psikolojik Sağlığı Tehdit Ediyor”

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Taha Can Tuman, hastaların yaşam tarzı, ilaç kullanımı ve beslenme alışkanlıklarının uyku düzeni üzerinde etkili olduğunu belirtmektedir. Özellikle depresyon dönemlerinde uyku düzeninin bozulacağını vurgulayan Doç. Dr. Tuman, “Hastalarımızın gece geçirilmiş vakitlerden şikayetleri var. Uykuya dalma zorluğu, derin uykuya geçişte yaşanan problemler ve karabasanlar gibi durumlarla karşılaşabiliyorlar. Bu durum bilişsel beceriler üzerinde olumsuz sonuçlar doğuruyor” dedi.

Uyku Laboratuvarı Sorumlusu Neslihan Sevgi Baştuğ, uyku testleri hakkında bilgi vererek, “Uyku testi, hastaların bir gece boyunca uykusunu izleyerek tanı koymak için yapılmaktadır. Bu süreçte bir dizi elektrot kullanılıyor. Amacımız, olası uyku apnesi varlığını ve bunun şiddetini belirlemektir. Test tamamlandıktan sonra hastalarımıza solunum cihazı öneriyoruz. Bu cihaz sayesinde pozitif hava basıncı ile uyku apnesinin tedavisi mümkün hale geliyor” şeklinde konuştu.

Hesap Açın, 1.000 TL Kazanın. BYBIT TR’ye Şimdi Üye Olun! Reklamdır
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık

“`

Related Posts

Memura Refah Payı Elzem Hale Geldi

Memura Refah Payı elzem açıklaması. Hekimsen tarafından yapılan açıklamada, enflasyon farkının zam olarak kabul edilemeyeceği ifade edildi.

Kupada görünmeyen tehlike! Çatlaklardan mikrop sızıyor, kahve keyfi zehir olmasın

Porselen veya seramik ürünlerde gözle görülür çatlaklar fark ettiğinizde, bu eşyaları gıda ile temas ettirmekten kaçınmanız gerektiğini biliyor muydunuz? Çatlak kupalar, tabaklar ya da kaseler, nostaljik değerleri nedeniyle evlerimizde sıklıkla kullanılmaya devam ediyor. Ancak bu tür ürünlerin gıdalarla teması çok riskli. İşte detaylar.

Uzmanlar uyardı: Yaz aylarında çocuklarda kırık, çarpma ve morluk riski artıyor

Okulların kapanmasıyla birlikte çocukların açık alanlarda geçirdiği sürede artış yaşandığını belirten çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Ferunda Demir, yaz aylarında çocuklarda kırık, çarpma ve morluk riskine dikkati çekerek aileleri uyardı. Demir, “Çocuklar çok hareketli. Düşme ve çarpma sonrası morarma, şişlik ya da hareket kısıtlılığı varsa mutlaka doktora başvurulmalı” dedi.

Bu çorba tüm gün tok tutuyor! Yağları cayır cayır yakıyor

Diyet yapanların listesinin bir numarasına girecek olan bu çorba tüm gün tok tutarken ayrıca yağların yakılmasına da fayda sağlıyor.

Saatler harcamaya gerek yok! Bu 15 dakikalık egzersiz bel çevresini de inceltiyor

Alabama Üniversitesi’nden Dr. Elroy Aguiar, her ana öğünden sonra yapılacak yalnızca 15 dakikalık tempolu bir yürüyüşün, kan şekeri ve tansiyon kontrolünde anında etki gösterdiğini, uzun vadede ise diyabet ve hipertansiyon riskini azalttığını vurguluyor.

Dermatolojik onay almayan ıslak mendiller cilt sağlığını tehlikeye atıyor

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Nuri Kalaycı, son yıllarda kullanımı artan ıslak mendilin doğru seçilmesi gerektiğini söyledi.Doç. Dr.Kalaycı:”Bu tarz ürünler cilt bariyerini bozarak kuruluk ve bazen hasara yol açabiliyor. İçeriğinde bulunan bu maddelere karşı kişinin hassasiyeti var ise buna bağlı olarak cilt üzerinde alerjik kontakt dermatit dediğimiz tablonun ortaya çıkmasına sebep olabiliyor”açıklamasında bulundu.