Birini tanıma konusunda burçtan daha etkili yöntem: Hogwarts Binasına göre karakter tahlili

Eksiseyler’de gündem oldu Hogwarts Binaları…Eksiseyler’de Astroloji ve astrolojiden karakter adına burç sormanın yanlış olduğu ifade edildi. Burç yerine Hogwarts Binalarından yardım almanın daha doğru bir karakter tahllili olacağı ifade edildi.

KARAKTER TAHLİLİ

Karakter tahlilinde Hogwarts binalarını kullanmak genelleme olarak görülse de bunları da tercih etmediğinizi düşünüyor olabilirsiniz.

Eğer tanıştığınız insan size favori binam gryffindor diyorsa o insanı pamuklara sarın. Bu insanın sıradan olmakla hiçbir problemi yoktur. Sıra dışı olmak için kendini abuk subuk sınıflara sokmaya uğraşmaz, karakterini belli ideolojilerle kısıtlama peşinde koşmaz. Ne söylüyorsa odur. Dürüsttür, samimidir. ancak biraz yersiz ve içini çok da dolduramadığı bir kahraman kompleksine sahip olabilir. Dünyanın kendi çevresinde döndüğünü düşünüyordur fakat gerçek hayatta başkalarının hikayesinin figüranı olabilir. frp’lerde lawful good human/paladin seçer, fazla kurcalamaz fantastik evreni. Böyle “düz insan” olması rahatsız edebilir ve sıkıcı olabilir zaman zaman.

Bence hufflepuff’ım diyorlarsa bunlar mevcutta oldukları durumla çok barışık insanlardır, oldukları gibi mutludurlar. gryffindor’a benzer bu açıdan. Fakat önemli bir farkı kendi sıradanlıklarını, hatta underachiever doğalarını gereğinden fazla içselleştirmişlerdir, yüksek hayaller peşinde koşmazlar. Konfor alanlarından çıkıp kendilerini geliştirmekten çok uzakta kalmışlardır. İyi insan olmaya önem verirler ama iyi insan olmanın tek başına yeterli olmayacağını göz ardı ederler. Ya da daha fazlasını yapabileceklerine inanmadıkları için buna inanmayı tercih ederler. frp’lerde halfling ya da gnom tercih ederler, support sınıfı olurlar, arkanızı kollarlar.

Ravenclaw olduğunu düşünenler toplumun geri kalanından daha zeki, daha soğukkanlı, daha özel olduğuna inananlardır. Bazıları gerçekten inandıkları kadar zekidir, bazıları görece daha zekidir ama bazıları da “ben sapyoseksüel seviyorum” diyen fakat dahi anlamındaki de’yi bile ayıramayan insan modelidir. Özellikle üçüncü grup zeki olmaya ihtiyaç duyar çünkü onları toplumun gerisinden ayırabilecek başka başarıları yoktur, eldeki üç beyin hücresine sıkı sıkı tutunurlar. Hangi grup olursa olsun zeki ve üstün olduklarına duydukları bu güven biraz yorabilir. Sosyal açıdan çok yetenekli değillerdir. Sosyal açıdan çok yetenekli olmayan kurgusal karakterlerin gizli deha olduğu kurgusal karakterleri kendileriyle özdeşleştirirler. Sherlock dizisini severler. frp’lerde elf ya da yarı elf olurlar, sorcerer ve mage gibi üzerine düşünme gerektiren sınıfları seçerler.

Bunlar şeker ötesi şekerdir ya. gerçekten Hogwarts’a gitseler seçmen şapka “ben ama slytherin” demelerine fırsat bırakmadan alır hufflepuff’a koyar. Ancak hufflepuff olanlar iyi insan olmayı içselleştirirken bunlar iyi insan doğalarından utanırlar. Gerçek hayatta çok iyi, çok naif, sesleri çıkmayan insanlar oldukları için kötü olmanın fantezisini kurarlar. Kötü olsalar belki daha havalı, daha güçlü olacaklarını düşünürler değil ama. Siz öyle de güzelsiniz. Kendinizle barışın. Bu insanlar breaking bad’deki Walter White’ın hikayesinin de bir Cautionary Tale olduğunu pek anlayamayıp ona kötü olduktan sonra edindiği güç nedeniyle hayranlık duyabilirler. Ya da Star Wars’ta Dark Side’a geçenlerin talihsizliklerine yapılan vurguları kaçırıp kırmızı ışın kılıcı fantezisi kurabilirler. “Bu hayatta iyiliğimizden kaybediyoruz” yalanına inanırlar. Halbuki bu yalanı terk edip gerçekten kaybetme nedenlerine odaklansalar kendilerini geliştirebilirler. frp’lerde orc ya da elf seçerler, rogue ya da warlock olurlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir