Marmara Denizi’nde Müsilaj Tehlikesi

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, Marmara Denizi’nde yeniden ortaya çıkan müsilajın azaltılması için denize deşarjların ileri biyolojik arıtmayla yapılması gerektiğini söyledi.

Tecer, AA muhabirine, Marmara Denizi’nin bazı bölgelerinde müsilajın yeniden görüldüğünü söyledi.

Müsilajın bazı dönemlerde yüzeye çıktığını belirten Tecer, “Müsilajı oluşturan üç temel faktör var. Birincisi denizin durağan bir hal alması, ikincisi iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklıkların artması, üçüncüsü de antropojenik (insan faaliyetlerinden kaynaklı) etkiler nedeniyle denize yapılan deşarjlar.” dedi.

Marmara Bölgesi kıyılarında 20-25 milyon insanın yaşadığını anlatan Tecer, “Günde 7-8 milyon ton atık su, arıtılmış ya da yarı arıtılmış olarak denize deşarj ediliyor. Bu deşarj edilen suyun içerisinde muazzam miktarlarda azot ve fosfor var ve bunlar da müsilajı oluşturan temel besin maddesi.” diye konuştu.

Tecer, 2021’de Marmara Denizi ve Kuzey Ege kıyılarında görülen müsilajın ekosistemi ciddi şekilde etkilediğini anımsattı.

Geçmiş yıllarda kışın müsilajın yüzeyde görülmediğini anlatan Tecer, “Normalde olağan koşullarda bu dönemlerde müsilaj bütün dünyada olduğu gibi burada da beklenebilir, görülebilir bir şey ama bu kadar yoğun olması, bu kadar yüzeyde gözükmesi bir antropojenik etkinin olduğunu, yani insan faaliyetleri sonucunda oluşan bir etkinin olduğunu bize gösteriyor.” dedi.

İleri biyolojik arıtmanın önemine dikkati çekti

Tecer, kapalı bir deniz olan Marmara’nın ciddi şekilde korunması gerektiğini belirtti.

Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Marmara Denizi Eylem Planı’nı hazırladığını ifade eden Tecer, “Bu anlamda belediyelerin arıtma tesislerine, ileri biyolojik arıtmaya geçmelerini sağlamak için denetimler de yapılıyor. Belki burada biraz yol katedildi ama tamamen ortadan kaldıracak bir düzenleme yapılmış değil.” şeklinde konuştu.

Marmara Denizi’nin kirletilmesinin olumsuz sonuçlarının zaman zaman etkisini gösterdiğini belirten Tecer, şunları kaydetti:

“Marmara Denizi’nde yüzeyde görünen müsilajın sebebi de biraz iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışı. Belki bununla mücadele başka türlü edilebilir ama Marmara Denizi’ne yapılan bu deşarjlar, mutlaka ileri arıtmayla yapılmalı ve azaltılmalı. Bir de şimdi iklim değişikliğine bağlı sıcaklık artışından bahsediyoruz ama şunu görmüyoruz. Marmara Denizi son 50 yılda 2,5 derece sıcaklık artışına maruz kalmış. Bu 2,5 derece Karadeniz’de 1 santigrat derece, Ege Denizi’nde 1,4 santigrat derece olmuş. Marmara Denizi bunlardan daha çok ısınmış. Sıcaklıkların artması, denizin durağanlaşması ve deşarjların olması kaçınılmaz olarak Marmara Denizi’ndeki müsilaj problemini zaman zaman mevsimin dışında görmemize, yaşamımıza sebebiyet verecek.”

Tecer, müsilajın deniz ekosistemini de olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Müsilajın görüntü kirliliğinden ibaret olmadığını, güneş ışığının geçmesini engelleyerek bitkilerin oksijen üretimini kısıtladığını ve fotosentezi azalttığını anlatan Tecer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bunun deniz ekosistemi içerisindeki etkileri ciddi anlamda geri dönülemez boyutlara ulaştı. Marmara Denizi’ndeki ticari balık türü dediğimiz türlerde bir azalmaya, popülasyonlarda bir düşmeye, onun yerine daha kötü koşullarda yaşamaya alışık, omurgasızların, denizanası gibi türlerin çoğalmasına sebep oluyor. Bir an önce denize yapılan deşarjların önüne geçilmesini ve Marmara Denizi’nin gözümüz gibi korunmasının katı kurallarla devam etmesini sağlamak zorundayız. Müsilajın denizin altında olması demek balıkların yuvalarının üzerini örtmesi, ışığın aşağılara geçmemesi demek. Yüzeyde olması da aynı etkileri gösteriyor. Yani yüzeyde görmüyorsak denizin diplerine inmişse tamam müsilaj sorunu ortadan kalktı diyemeyiz.”

Related Posts

Bakan Uraloğlu: Çocuklarımızı dijital dünyanın risklerinden korumak için çalışıyoruz

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Çocuklarımızı ve gençlerimizi dijital dünyanın risklerinden korumak ve onları bilinçli dijital vatandaşlar olarak desteklemek için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.

İsrail’den Yemen’e hava saldırısı: Sana Havalimanı vuruldu

İsrail ordusu, Yemen’in başkenti Sana’daki uluslararası havalimanı ile çevresindeki enerji tesislerini hedef aldı. Husilere bağlı El-Mesire televizyonu, İsrail uçaklarının Sana Havalimanı’nı vurduğunu duyurdu. Saldırılarda havalimanının yanı sıra Atan ve Sanhan’daki elektrik santralleri ile Amran’daki bir çimento fabrikası da hedef alındı. İsrail ordusu saldırıyı üstlenirken, Sana Havalimanı’ndaki tüm uçuşların durdurulduğu bildirildi.

Hatay’da TOKİ projesi için ağaçlar kesildi!

Hatay’ın Serinyol ilçesinde TOKİ köy evleri projesi için Yıldırım mesire alanında ağaç kesimine bölge halkı tepki gösterdi.

Avrupa Parlamentosu’ndan Türkiye adımı: Vize çağrısı

Vizeler konusunda Avrupa Birliği’nin (AB) uzun zamandır Türk vatandaşlarına yönelik zorluk çıkarmasına karşı tepkilere karşı ilk adım geldi.

Bakan Yerlikaya duyurdu: 568 kişi gözaltında

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında 568 şüpheli yakalandığını duyurdu.

Bakanlığın dili değişti

Milli Savunma Bakanlığı, Irak’taki son şehitleri duyururken “bölücü terör örgütü” ifadesini kullanmadı. Açıklamalarda dilin yumuşaması dikkat çekti