Vanguard-1: Uzayın en eski misafiri Dünya’ya dönmeye hazırlanıyor

Uzaya Gönderilen En Eski Uydu Vanguard-1, Dünya’ya Geri Mi Dönüyor?

Mart 1958’de uzaya fırlatılan, yaklaşık bir greyfurt büyüklüğündeki küresel uydu Vanguard-1, uzay çağının ilk günlerinde fırlatma yeteneklerinin ilk testlerinden biriydi. Aynı dönemde uzaya gönderilen diğer uydular Dünya atmosferine geri düşüp yok olmuşken, Vanguard-1 hala yörüngede sessiz bir şekilde dönmeye devam ediyor. Bu da onu, yörüngedeki çalışan en eski uydu yapıyor.

Şimdi, bir araştırmacı ve mühendis ekibi, bu tarihi uydunun geçmişini daha yakından incelemek amacıyla onu Dünya’ya geri getirmek için bir yol arıyor.

Uzay çağının ilk günlerinden kalan miras

Vanguard-1, ABD tarafından uzaya gönderilen ikinci uydu olma özelliği taşıyor. 1955 yılında Deniz Araştırma Laboratuvarı tarafından tasarlanan uydu, üç aşamalı bir fırlatma aracının kabiliyetlerini test etmek ve zorlu uzay ortamının uydu üzerindeki etkilerini anlamak amacıyla geliştirildi. Günümüzde ise Dünya yörüngesinde dönen en eski yapay nesne olarak varlığını sürdürüyor. Virginia merkezli danışmanlık firması Booz Allen Hamilton’dan bir ekip, Vanguard-1’i geri getirme ve yıllar içinde maruz kaldığı koşulları inceleme amacıyla bir teklif hazırladı. Bu öneri, Havacılık Araştırma Merkezi tarafından yayınlanan detaylı bir çalışmada ele alındı.

1964 yılı itibariyle tamamen pasif bir cisme dönüşen Vanguard-1, konumunu ve yörüngesini korumaya devam ediyor. Sovyet Sputnik’leri ve ABD’nin Explorer-1 gibi uyduları atmosferik sürüklenme sebebiyle Dünya’ya geri dönerken, Vanguard-1’in yüksek eliptik yörüngesi bu uydunun uzun süre varlık göstermesine olanak tanıdı. Eğer başarıyla Dünya’ya geri getirilirse, uzaydan dönen en eski uydu olarak tarihe geçecek.

Vanguard-1’in geri getirilme süreci

NASA, geçmişte astronotlarını İnsanlı Manevra Birimi (jetpack) ile uzayda bir uyduyu yakalamak için yönlendirmişti. Örneğin, Westar 6 ve Palapa B2 iletişim uyduları yanlış yörüngelere girmişti; bu işlevsel uydular, astronotların müdahalesiyle Uzay Mekiği yük bölmesine alınarak Dünya’ya geri getirildi.

Vanguard-1 için de benzer bir kurtarma yöntemi öneriliyor. Ancak bu tarihi uydunun yaşından dolayı ekstra özen gerekeceği belirtiliyor. Araştırmacılar, kurtarma girişimi öncesinde uydunun durumunu yakından incelemek için bir uzay aracının uyduyla buluşmasını öneriyor. Ekip ayrıca, SpaceX ile iş birliği veya bir uzay meraklısının finansal desteği gibi alternatifleri değerlendiriyor.

Eğer Vanguard-1 Dünya’ya geri getirilirse, uzmanlar uydunun durumunu detaylı bir şekilde inceleyecek. Yörüngede geçirdiği uzun süre boyunca uzay çöplerine çarpıp çarpmadığı, fiziksel sağlamlığını koruyup korumadığı ve uzayın zorlu koşullarının uyduyu nasıl etkilediği gibi sorulara yanıt aranacak. Ekip, Vanguard-1’i daha sonra Smithsonian’a sergilenmek üzere yerleştirmeyi, bir tür zaman kapsülü olarak uzay uçuşlarının tarihi açısından önemli bir sembole dönüştürmeyi öneriyor.

Related Posts

Kahve içmek yaşlanmayı yavaşlatıyor mu?

Uzmanların yeni araştırmasına göre dünyanın en sevilen uyarıcısı, sadece zinde tutmakla kalmıyor, içerisindeki kafein ile hücre seviyesinde yaşlanmayı yavaşlatıyor.

Ticaret Bakanlığı duyurdu: Yetki belgesiz araç satanlara 72 milyon TL ceza

Ticaret Bakanlığı, bu yıl yetki belgesiz ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde bulunduğu tespit edilen 101 gerçek ve tüzel kişi hakkında yaklaşık 72 milyon lira idari para cezası uyguladı.

Ampute Milli Takımı kampa girdi

Polonya’da düzenlenecek özel turnuva öncesinde Ampute Milli Futbol Takımı Kırşehir’de kampa girdi.

Whatsapp’ın “Güncellemeler” sekmesine reklam geliyor

Whatsapp’ın “Güncellemeler” sekmesine reklam geliyor

Yapay zeka ile oyun geliştirmenin 3 sırrı!

Yapay zeka (AI), oyun geliştirme süreçlerini kökten değiştiriyor ve bilimsel araştırmalar bu dönüşümün temel taşlarını oluşturdu. Geleneksel yöntemlerin ötesine geçen yapay zeka teknolojileri, oyun endüstrisinde daha hızlı, yaratıcı ve …

Bir oyun Microsoft’un kaderini değiştirdi

Bugün teknoloji dünyasında Bill Gates’in adını bilmeyen neredeyse yok. Microsoft’un kurucu ortağı olarak sayısız yeniliğe ve devrime imza atan Gates, bu başarı yolculuğuna oldukça mütevazı bir başlangıçla çıktı.